Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: İstanbul Teknik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Maden Mühendisliği Programı, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2021
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: MUHAMMET SERHAT TOKTAŞ
Danışman: Hakan Tunçdemir
Özet:
Şehirleşmenin günden güne artması ile birlikte büyükşehirlerde trafik
sıkışıklığı sorunu artmıştır. Bu gibi ulaşım sorunlarını çözmek amacıyla
ülkemizde son yıllarda çok sayıda metro tüneli hattı açılmıştır. Nüfus
yoğunluğu çok yoğun olan illerde hızlı toplu taşıma araçlarına ihtiyaç
duyulması sebebiyle, yeraltı tünel uygulamaları vasıtasıyla ulaşım ağı
sorunu çözülmeye çalışılmıştır. Bu amaçla açılan İstanbul
Gayrettepe-Yeni Havalimanı metro hattının açılması ile İstanbul
Havalimanı'na ulaşım sorunu büyük ölçüde çözülecektir.
Yapılan geoteknik çalışmalarla tünelin geçiş güzergahı boyunca bulunan
jeolojik formasyonların sırasıyla, Trakya, Kartal, Aydos ve Dolayoba
formasyonları olduğu tespit edilmiştir. Bu formasyonlar geoteknik
çalışma sıralamasına göre genel olarak zayıf ve orta kaya
sınıfındadırlar. İstanbul Yeni Havalimanı metro tüneli, TBM (Tam Cephe
Tünel Açma Makinesi) ve NATM (Yeni Avusturya Tünel Açma Yöntemi)
kullanılarak kazılmıştır. NATM ile tünel kazısında ana destekleme
sistemleri kafes iksalar, püskürtme beton ve bulonlardır.
Bu çalışmanın amacı, NATM ile açılan metro yapım aşamalarının ve açıklık
geometrisinin formasyonun jeomekanik özelliklerine göre incelenmesi ve
destekleme sistemlerinin analitik ve sayısal yöntemlerle irdelenmesidir.
Çalışmada tünelciliğin tarihsel gelişimi, kaya sınıflama sistemleri ve
kullanılan diğer yöntemler de incelenmiştir.
Tünelcilik çalışamalarında tünelin açılıcağı ortam şartlarının zorluğu
ve formasyonlardan kaynaklanan beklenmeyen durumlar oluşmaktadır. Bunun
yanı sıra özellikle şehir içi tünel yapımında şehir üst yapısının
durumuda etkili bir parametredir. Bu nedenle tez çalışmasında tahkimat
sistemi incelenirken ampirik ve sayısal modelleme teknikleri
kullanılmıştır.
Tezde değerlendirilmesi yapılan 3 ayrı bölge bulunmaktadır, bu bölgeler
NATM ile kazılmıştır. Aynı özellikleri gösterdiği düşünülen 3 homojen
bölge RMR ve NATM'ye göre sınıflandırılmış ve bu bilgiler baz alınarak
bir tahkimat sistemi oluşturulmuştur. Oluşturulan tahkimat sistemi RS2
2019 programı ile modellenmiştir. Yapılan analiz sonuçları
değerlendirilerek yorumlanmıştır.