Biltekin D. (Yürütücü)
TÜBİTAK Projesi, 2023 - 2026
Eski iklimlere ait bilgiler deniz
ve göllerin diplerindeki çökel kayıtlarında saklıdır. Ülkemizde deniz
çalışmalarında paleo-iklimsel bulgulara ulaşmak için uygulanan yöntemler
oldukça yeni olduğundan eski iklim çalışmaları son yıllarda yaygınlaşmıştır.
Deniz çalışmalarının hem kantitatif ve hem de multi-disipliner çalışmalar
halinde yapılması bu konuları daha da cazip hale getirmiştir. Proje kapsamında
çalışılacak olan Ege Denizi’nde yer alan Edremit, Güllük ve Gökova Körfezlerinde
kapsamlı (paleo)iklimsel ve (paleo)çevresel araştırmaların yapılmamış olması
nedeniyle önerilen projenin, bu alanda büyük bir açığı kapatacağı
düşünülmektedir. Denizlerin iklim çalışmalarında en büyük avantajı, genelde
açık bir sistem olmasından dolayı hem bölgesel ve hem de küresel iklim
değişimlerini daha hassas yansıtmasıdır. Ege Denizi günümüze kadar farklı bilim
adamlarının ilgisini çekmiş ve genelde eski ve güncel tektonizması üzerine
yoğunlaşılmış olsada, bölgesel anlamda eski iklimsel ve çevresel değişimlerin
belirlenmesine yönelik çok detaylı paleoşinografik çalışmaların yeterli
olmadığı görülmüştür. Önerilen projenin amacı Ege Denizi’nde yer alan Edremit,
Güllük ve Gökova Körfezlerinden alınacak olan sediment karotlarında yüksek çözünürlüklü
çoklu-parametre yöntemler kullanarak kuzeyden güneye Ege Denizinin, Holosen
dönemi süresince bölgesel eski iklim kayıtlarını ortaya çıkararak küresel iklim
koşullarından ne denli etkilendiğini ve bununla ilgili olarak paleo-oşinografik
koşullardaki değişimler yorumlanmaya çalışılacaktır. Bu amaca ulaşmak için: (1)
körfezlerden alınacak olan sediment karotlarında detaylı litolojik analizlere
ilaveten yoğunluk ve manyetik duyarlılık gibi fiziksel özellikler MSCL
(Multi-sensor core logger) analizleri ile belirlenerek çökelme fasiyesleri
tanımlanacak ve bunların zaman içerisinde hangi iklimsel ve deniz seviyesi
değişimlerini yansıttıkları ortaya çıkarılacaktır. Ayrıca tane boyu analizleri
ile farklı ortam ve fasiyeste oluşmuş çökel seviyeleri belirlenecek, bu
seviyeler çökelme işlevleri değişen iklim ve paleo-oşinografik koşullar
ışığında değerlendirilecektir, (2) karotlarda XRF karot tarayıcısı ile
yapılacak elementel analizlerden kaydedilecek veriler yüksek çözünürlüklü
kronolojik bir dizide bu körfezlerin maruz kaldığı paleo-oşinografik ve
paleo-ortamsal değişimlerin ortaya çıkarılabilmesini sağlayacaktır, (3)
sediment karotlarında yapılacak TOK (toplam organik karbon)/TİK (toplam
inorganik karbon) analizleri ile farklı ortamlarda birikmiş olan organik ve
inorganik karbon birikiminin zaman içerisindeki değişimleri belirlenip bölgede
hüküm süren eski iklimsel ve çevresel süreçlerin etkileşimi ile geçmiş trofik
durum (paleo-canlı üretimi) ilişkilendirilebilecektir. Ege Denizi’nde çökelme
dönemleri daha önce yaşlandırılmış olan sapropel seviyelerinin körfezlerden
alınacak olan karotlarda belirlenmesiyle, kronolojik çalışmalar için deliller
toplanacaktır, (4) bitki örtüsü ve iklim arasında güçlü bir bağlantı
bulunduğundan, polen analizleri ile araştırma yapılacak körfezlerde Holosen
dönemi süresince vejetasyondaki değişim belirlenerek eski iklim değişimleri ve
paleo-çevresel koşulların belirlenmesinde önemli verilere ulaşılacaktır, (5)
sedimanda birikmiş organik maddenin kökeninin doğal veya antropojenik oluşunun
karbon ve azot oranlarındaki değişimle ilişkili olduğu bilinmektedir. Bu
nedenle sapropel seviyelerinin belirleneceği karotlarda C/N analizleri
yapılarak, organik maddenin kaynağı konusunda verilere ulaşılacaktır, (6) fosil
polen ve güncel iklim verilerine göre geçmiş, günümüz ve gelecek modellemesi
yapılarak bölgenin iklimsel süreçlerden ne kadar etkilendiği tespit edilmiş
olacaktır, (7) araştırma alanlarından alınacak karot örneklerinden en uygun
olanları seçilerek, çökelim koşullarının berlirlenmesi için XRD analizi
yapılacaktır, (8) sedimanların içermiş olduğu bentik ve planktik foraminiferler
tanımlanıp karotlar boyunca düşey dağılımları ortaya konulacaktır. Holosen
dönemi çökellerin içerdiği, neredeyse tamamı halen denizlerde hüküm süren ve
literatür bilgisinin en yoğun olduğu foraminifer topluluklarının yansıtmış
olduğu ekolojik özelliklerden faydalanılarak paleo-derinlik, paleo-ortamsal
koşullar ve değişimleri tespit edilecektir. Foraminifer kavkılarından yapılacak
olan δ18O ve δ13C izotopları ile planktik foraminiferlerden geçmiş dönem yüzey
suyu; bentik foraminiferlerden ise dip suyu koşulları (sıcaklık ve üretim)
hakkında bilgi edinilecektir, (9) radyokarbon yaşlandırması ile karot boyunca
oluşturulacak derinlik-yaş modellemesi, tüm çoklu parametre analizlerinin
karotlarda kronolojik olarak yorumlanmasını sağlayacaktır.