2. ULUSLARARASI MÜHENDİSLİK MİMARLIK VE TASARIM KONGRESİ, Kocaeli, Türkiye, 12 - 13 Mayıs 2017, ss.167-168
Yığma yapılar mühendislik ve mimarlık tarihinde önemli bir yere sahiptir. İlk çağlardan günümüze kadar birçok mühendislik yapısı yığma yapı tekniğiyle inşa edilmiştir. Hem tarihi yığma yapılarda hem de yeni yapılan modern yığma yapılarda yapıyı oluşturan yığma duvarlara gelen etkilerin belirlenebilmesi için yığma duvarların modellenmesi önemli bir husustur. Modellemedeki amaç, bir yapıyı gerçeğe en yakın şekilde analiz etmektir. Yığma duvarların gerçeğe en yakın şekilde modellenmesi, yığma duvarı oluşturan yığma birimler ve harcın farklı özelikte olması sebebiyle diğer yapılara göre daha çok özen gerektirir. Yığma yapıların modellenmesinde çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Mikro modelleme ve makro modelleme iki farklı modelleme yöntemidir. Mikro modelleme tekniğinde, yığma elemanı oluşturan tuğla, taş gibi birimler ile kullanılan harç ayrı ayrı modellenir. Ayrıca bu elemanların birleşim bölgelerinde oluşan ara yüzeyler de modele dahil edilir. Mikro modeller heterojen bir yapıya sahip olup aynı zamanda ayrık modellerdir. Homojenleştirme yöntemi olarak da bilinen makro modellerde yığma yapıyı oluşturan tuğla, taş gibi birimler ve bunları birbirine bağlayan harç tek bir malzeme gibi düşünülerek modellenir. Makro modeller aynı zamanda sürekli modellerdir. Makro modelleme tekniğine göre yığma duvarlar ileri teknikler kullanılarak homojenleştirilebilen kompozit yapılardır. Yığma duvarların homojenleştirilerek modellenebilmesi için, duvar üzerinde kendisini periyodik olarak tekrar eden elemanter yığma duvar parçalarından yararlanılır.