Sulukule Romanlarında Toplumsal Cinsiyet İlişkileri: Erkek/Kadın Roman Dansı


İncedere Z. G.

Porte akademik Uluslararası Hakemli Müzik ve Dans Araştırmaları Dergisi, cilt.2, sa.3, ss.13-22, 2011 (Hakemli Dergi)

Özet

Feminist hareketlerle yükselen ve beslenen toplumsal cinsiyet çalışmaları- en azından 19.yüzyıldan beri patriarkal toplumlardaki etnografi çalışmaları içerisinde- çoğunlukla erkeklik ya da kadınlık kavramlarına odaklanmış, erkeğin gücünün kadının duygusallığını ve bastırılmışlığını yönettiğini ispatlamaya yönelik ya da avcı-toplayıcı kültürlerden tarımla uğraşan kültürlere ve oradan da sanayileşen dünyadaki kadının yerini, doğrudan ‘kadın’ figürü ile ifade etme eğilimi gözlemlenmektedir.1 Dolayısıyla, tek tabanlı bir düzleme oturtulmuş, erkek ve kadın dünyasını iki ayrı oluşum olarak inceleyen bu araştırmalar, toplumsal cinsiyet çalışmalarından çok daha yoğun bir şekilde ‘kadın çalışmaları’ ya da nadiren ‘erkek çalışmaları’ olarak adlandırılabilir. Post-modern akımın da etkisiyle, toplum ve değişken öğeleri ile ilişkilendirilen, cinsiyetin toplumsallaşma süreçleri ve kültür dinamikleriyle beraber açıklanmasını öngören çalışmalarla, kadın ve erkek figürlerini yan yana getirebilmeyi başaran araştırmalar ise ancak son 20 yıldan beri yapılmaktadır.