1950 sonrası üretilmiş olan toplu konutlarda bina cephelerinin ısıl ve işitsel performans açısından değerlendirilmesi : Ataköy örneği


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: İstanbul Teknik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2021

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: SEDA YÜKSEL DİCLE

Asıl Danışman (Eş Danışmanlı Tezler İçin): Gülten Manioğlu

Özet:

Cumhuriyet sonrası hızlı kentleşme, yaşanan göçler ve nüfus artışı gibi nedenlerle kentlerdeki mevcut konut stokları yetersiz kalmış ve gereken konut ihtiyacının karşılanamaması kentlerde konut sorununa neden olmuştur. 1960 sonrası hükümetlerin konut problemini programlarına dahil etmeleriyle aynı anda çok sayıda konut üretimine olanak sağlayan toplu konut yerleşmelerinin tasarım ve uygulamaları yaygınlaşmaya başlamıştır. Benzer ve çok sayıda üretilen toplu konutların tasarım aşamasında alınan kararlar, yüzlerce konutu ve binlerce kullanıcıyı gelecek yıllar boyunca da etkilemektedir. Toplu konutların yapıldığı döneme ait tasarım yöntemleri, teknoloji ve malzeme olanakları bu konutlarda uzun dönemler boyunca gerçekleşecek olan konfor koşullarını da etkileyecektir. Konutlar inşa edildikleri dönemde geçerli olan yönetmeliklere bağlı olarak üretilmiş olsalar da, toplu konut binasının ömrü boyunca konfor koşullarını sağlaması beklenmektedir.

Toplu konutlarda sağlanması beklenen en önemli konfor koşulları; ısısal, işitsel ve görsel konfor koşullarıdır. Bu koşulların sağlanabilmesi için alınan tasarım kararları, enerji harcamalarını ve dolayısıyla milli kaynakları etkileyecektir. Bu nedenle toplu konut yerleşme tasarımında uygulanabilecek yaklaşımlar, tek bina tasarımına göre çok daha önem kazanmaktadır. Günümüzde artan enerji talebinin karşılanmasında kullanımları giderek artan fosil yakıtların neden olduğu çevresel kirlilik ve kentleşme ve yoğun yapılaşma ile artan çevresel gürültü konut alanları için önemli ve kontrol edilmesi gereken çevresel problemlerdir.

Teknolojideki gelişmeler, nüfus artışı, değişen konfor şartları ve tüketim anlayışı nedeniyle dünyada enerji tüketimi ve buna bağlı olarak fosil yakıt kullanımı giderek artmaktadır. Türkiye, ihtiyaç duyulan enerji talebini karşılayacak yeterli kaynağının olmaması ve birincil enerji kaynak üretim oranının düşük olması nedeniyle enerji hammadde ve teknolojilerinde dışa bağımlı durumdadır. Enerji tüketiminin büyük bir bölümü konutlarda ısısal konfor şartlarının oluşturulması için ısıtma ve soğutma sistemlerinde kullanılmaktadır. Tasarım aşamasında dış çevreye ait iklimsel koşullar dikkate alınarak verilen tasarım kararları ile enerjinin verimli kullanılması ve konutların uzun yıllar boyunca gereksinim duyulan konfor koşullarını sağlaması mümkün olmaktadır. Böylece enerji etkin tasarım kararları ile ısıl konfor koşullarının sağlanmasında gereksinim duyulan mekanik sistem kullanımı ve buna bağlı olarak enerji harcamaları da gelecek yıllar boyunca azalmış olacaktadır.

Kentlerde giderek artan nüfusa bağlı araç kullanımı ve çevresel gürültü ile geçmişte düşük yoğunluklu ve sakin bir bölgede tasarlanmış olan toplu konut yerleşimlerinin bugün artık yüksek yoğunluklu gürültülü alanlarda yer alması, toplu konutlardaki işitsel konfor koşullarını etkileyen en önemli çevresel problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Gittikçe artan çevre gürültüsüne maruz kalmanın insan üzerinde fizyolojik ve psikolojik açıdan olumsuz etkileri bulunmaktadır. İnsanların içerisinde uzun vakit geçirdiği konut hacimlerinde gürültüye karşı gelecekteki koşulları da öngörecek gerekli önlemlerin alınmaması konforsuz ve sağlıksız ortamlar oluşmasına neden olmaktadır. Bu nedenle artan gürültü kaynakları ve koşulların değişimi, iç ortamda sağlanması gereken işitsel konforun ve işitsel konforu sağlamak için alınan tasarım kararlarının önemini de arttırmaktadır.

İç ve dış çevre arasında ilişkiyi kuran bina cephelerinin en önemli işlevlerinden biri dış ortam koşullarını kontrol ederek iç ortamda gerekli ısıl, görsel ve işitsel konfor koşullarının oluşmasını sağlamaktır. Tarih boyunca mimaride yaşanan gelişmelerin etkileri ile cepheler, yapım sistemleri ve yapı malzemelerindeki değişimlerden en çok etkilenen yapı elemanı olmuştur. Bu çalışma kapsamında Türkiye’de aynı bölgede farklı dönemlerde inşa edilmiş olan ve farklı cephe sistemlerinin ve malzemelerin kullanıldığı toplu konutlar ısısal ve işitsel performansları ve ısıl konfor koşullarının sağlanması için harcanan enerji tüketim miktarları açısından değerlendirilmiştir. Çalışma kapsamında, “TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı” ve “Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik” in geçerli oldukları tarihten önce ve sonra, farklı dönemlerde inşa edilmiş olan farklı toplu konut yerleşmelerinde bina cephelerinin ısısal ve işitsel performansı simülasyon ve ölçüm yoluyla değerlendirilmiştir.