Otizmin bilişsel haritasının detaylı ve kompleks mimari yaklaşımla değerlendirilmesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2018

Tezin Dili: İngilizce

Öğrenci: Mina Shokrollahi Ardekani

Danışman: Mehmet Emin Şalgamcıoğlu

Özet:

Bu çalışma temel olarak mimarlık ile ilgili disiplinler arası bir konuyu araştırmayı, çalışma esnasında bir araştırmanın ele alınmasını ve mimari söylemler için yararlı olan belirli bilgileri elde etmeyi amaçlamaktadır. Günümüzde birçok araştırma türü, farklı bilimleri bir araya getirme ve insanın yaşamını iyileştirme çabasındadır. Güncel araştırma alanlarından birisi de çevresel psikolojidir. Bu, psikolojiden mimariye uygulanabilir nitelikte bilgi sağlayan geniş bir çalışma konusudur. Bu tez çalışması, bu alanı zenginleştirmeyi; otistik toplumu ve mimari tasarımın onların yaşam ortamlarını nasıl geliştirebileceğini araştırmayı amaçlamaktadır. Otizm Spektrum Bozukluğu (ASD), dünyadaki çeşitli zihinsel sorunlardan biridir. Uzun süreli etkileri olan çok karmaşık bir nörogelişimsel duruma sahiptir. Genetik, henüz tam olarak anlaşılamamış olan ve ASD etyolojisine katkıda bulunan bir neden ve çevresel unsurdur. Lyall ve arkadaşlarının (2017) belirttiği son raporlara dayanarak, ASD'nin yaygınlığı gelişmiş ülkelerde yaklaşık %1.5 olarak değerlendirilmiştir. Daha ayrıntılı olarak, "Dünya Sağlık Örgütü" raporuna göre (Nisan 2017'de güncellenmiş), 160 çocuktan 1'i dünya çapında bir otizm spektrum bozukluğuna (ASD) sahiptir (Url-1). İlginç bir şekilde Otizm, inşa edilmiş çevreyle doğrudan ve dolaylı olarak; Nörobilim, Psikoloji ve Mimari alanını birbirine bağlayan disiplinler arası tartışmayı sona erdirecek şekilde etkileşir. Son on yıllarda otistik bireylerin mekânsal davranışlarını açığa çıkarmak küresel bir sorun haline geldi. Bu nedenle, onlar için verimli mimari özelliklerle tasarım yapabileceğimiz algılanmalı ve düşünülmelidir. Şimdiye kadar yapılı çevre; otizmi olumlu yönde etkilemek için, rengin kullanımını, biçimi ve geometriyi, materyalleri ve yapı elemanlarının birbirine nasıl bağlandığını içeren bir araç olarak kullanılmıştır. Bu çalışma, bilişsel haritalama sürecine odaklanarak mimari tasarımda farklı bir yaklaşıma duyulan ihtiyacı vurgulamakta ve otistik bireylerin çevreyi nasıl algıladıklarını ve kurdukları bilişsel haritayı değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu araştırma, otistik mekansal bilişsellik üzerindeki mimari etkiyi tanımlamaya ve çevreyi algılama şeklini ortaya koymaya çalışmaktadır. Daha somut olarak, bu tez, yerel ve küresel odaklı olmak üzere iki farklı mimari özelliğe sahip çevrede, otistik mekânsal bilişselliği değerlendirmek için uygulanmıştır. Yerel odaklı tasarım daha mimari unsurlardan oluşan bir tasarıma atıfta bulunur ve bir anlamda karmaşık bir düzeni temsil eder. Öte yandan, küresel odaklı mekân, mimari özellikler açısından daha az ayrıntı ve daha az dikkat dağıtıcı olanıdır. Bu tez çalışmasında kullandığımız metodoloji, VAKA ÇALIŞMASI, katılımcılar olarak yüksek fonksiyonlu otistik öğrencileri ele almakta olup, onların iki farklı sanal binaya (yerel ve küresel odaklı) yerleştirilerek özgürce araştırılmasını içermektedir. Bu deneyde, katılımcıların modelleri gerçekçi görmelerini sağlamak için sanal ortam (VE) teknolojisini düşünülmüştür. Sonrasında, bilişsel haritalarını çıkarmamızı ve daha sonra yapılandırılmış modelleri analiz etmemizi sağlamak için, tüm vakalar tarafından; verilen fiziksel model içinde daha önceden incelenen sanal ortamın planını yeniden düzenlenmesinin istendiği bir KONFİGÜRASYON TASARIMI bulunmaktadır. Verinin toplanmasının ardından, bu çalışmada verileri istatistiksel olarak analiz etmek ve kanıtları otizmli bireyler için mimari tasarım sürecine dahil etmek amacıyla Space Syntax aracı (SPACE SYNTAX 2D) ve IBM SPSS programı kullanılmıştır. Sonuçlar yerel odaklı modelde, katılımcıların modellerini oluşturmak için daha doğru nesneler seçtiklerini, bu da yerel odaklı ortamı daha iyi hatırladıklarını göstermiştir. Ancak konumlarını ve yönlerini değil, sadece var olan nesneleri, hatırladıklarını belirtmiştir. Dolayısıyla, otistik bireylerin mekansal detaylara bağıl olarak değil ayrı ayrı odaklandıklarını kanıtlamaktadır. Ek olarak, sonuçlar genellikle dönüm noktası olarak ele alınan detayların ve mimarlık unsurların otistiklerin daha iyi ve daha doğru bilişsel harita oluşturmasını sağlayacak şekilde çalışmadığını ve bunun yerine farklı ayrıntılara daha fazla odaklanmalarını ve sonuç olarak ayrık bir bilişsel harita oluşturmalarını sağladığını doğrulamıştır. Bu sonuçlar bir tasarım yaklaşımı oluşturmaya dahil olabilir ve daha sonra mimarların otistik bireyler için daha iyi bir ortam tasarlamasına yardımcı olabilir.